“Düztaban bel ağrısına neden olabilir mi?”,
“Bu çocuğun yürüyüşü neden böyle, düztaban mı, doktora götürdünüz mü?”,
“Bütün ayakkabılar ayağımı acıtıyor, bir türlü rahat ayakkabı bulamıyorum…”
Gelin, bu sorulara cevap verelim ama öncelikle ayaklarımızın hangi yapılardan meydana geldiğine bir göz atalım.
Ayaklarımızın karmaşık yapısını anlamak için bir örnek verelim; bir bacağımızda toplamda 4 kemik ve 2 eklem varken, bir ayağımız 26 kemik ve 55 eklemden oluşur. Kas, tendon ve çok sayıda bağ ile sinirler de cabası. Bu yapıların desteklediği ve ayağımızın dinamikliğine büyük katkısı olan ark dediğimiz kavisler ise ağırlığı ayakta dağıtır; özellikle yürüme ve koşma sırasında ayağımızın esnek halden sert-sağlam bir yapıya geçmesini sağlayarak, kaldıraç görevi görür ve bu sayede hiç zorluk çekmeden, bu fonksiyonları kolayca yaparız. Farklı zeminlerde ayağımızın gereksiz dönmelerine engel olarak yere daha sağlam basmamızı sağlayan yapılar da yine arklardır.
Ayaklarımız, vücudumuzun ağırlığını yere aktarırken yerden gelen kuvveti de karşılayıp diz, kalça ve bacaklarımıza eşit oranda dağıtmakla görevlidir. Günlük yaşamda yürüme, koşma gibi fonksiyonel hareketleri yaparken ayaklarımız, değişen zemine uyum sağlamak için hem esnek hem de stabil olmak durumundadır. Arklar, kaslar, bağlar ve eklemler beraber ve doğru bir şekilde çalışarak bu uyumu sağlarlar.
Vücudumuzda biz hareket halindeyken veya sabit durduğumuzda pozisyonumuzu algılayan ve buna göre duruşumuzu düzenleyerek dengemizi sağlamamıza yarayan alıcılar bulunur. Bu alıcıların sağladığı duyuya, propriosepsiyon denir. Yapılan çalışmalarda, özellikle dik duruş için ayaklardan gelen duyunun önemli olduğu bulunmuştur. Bu sayede yürürken dengemizi kaybetmeden su içebiliriz veya koşarken atkımızı bağlayabiliriz. Bu alıcıların en çok bulunduğu yerlerden biri ayak tabanlarımızdır. Bu yüzden bebeklik çağından itibaren çıplak ayak yere basmamız önerilir. Çünkü ayaklarımızdan ne kadar çok duyu girdisi alırsak duruşumuz, yürüyüşümüz, dengemiz hatta kendimize olan güvenimiz de o kadar gelişir. Tabii ki ayağımız zeminle ne kadar doğru temastaysa duyu girdisi de o kadar sağlıklı olur. Bu durum, ayağımızdaki yapıların doğru dizilimi ve beraber çalışmasıyla mümkündür.
Bu yapıların herhangi birinde (kemik, kas, bağ, sinir) ortaya çıkabilecek problemler, sağlıklı olan ayak yapısını bozar; bu da yukarıda bahsettiğimiz şikayetlere sebep olabilir.
Peki nedir bu düz tabanlık?
Ayaklarımızda ark dediğimiz ve ayak fonksiyonlarında çok önemli görevleri olan, temelde üç adet kavis mevcuttur. Bu kavislerden en önemlisi ayak tabanın iç tarafında, kubbe gibi olan medial longitudinal arktır. Fonksiyonel (hareket ve yük ile) ya da yapısal (kemiklerin şekli) nedenlerden dolayı bu kavisin azalması veya yok olması durumuna düztabanlık (pes planus) denir. Düztabanlık yetişkin nüfusun %10-25’inde görülebilen bir durumdur.
Düztabanlık için risk faktörleri arasında;
● Obezite
● Kısa Boy
● Cinsiyet (Erkeklerde daha sık)
● Ayak kemik kırıkları
● Romatoid artrit
● Kas dengesizliği olan durumlar sayılabilir.
Gördüğümüz gibi taban düşüklüğü bir neden değil, sonuçtur. Özellikle kaslarda kuvvet aktarımında olan dengesizlik; bazı kaslarımızın daha çok, bazılarının gerektiğinden az çalışması demektir; bu da yumuşak doku ve eklemlerde oransız yüklenmelere yol açar. Vücudumuz bir bütündür; kaslar kafatasından ayağa kadar birbirini bir zincir gibi takip eder. Bu sebeple ayaklarımızda oluşan problem nadir de olsa boyun ağrılarınızın bile nedeni olabilir. Sıklıkla daha yakın bölgeler olan; diz, kalça ve bel ağrılarına sebep olabilir.
Çocuklarda ise doğuştan bir düztabanlık mevcuttur ve bu bir hastalık değildir. Çocuklar, özellikle yürüme çağında ayaklarına ağırlık aktarmaya başlayınca ayakta bulunan yapılar da gelişir ve normal ayak yapısı oluşmaya başlar. Bu durum 5-6 yaşına kadar devam eder. Yaşamın ilk 10 yıllık periyodundan sonra düztabanlık düzelmez ve erişkin olunca devam ederse bir uzman görüşüne başvurmak gerekebilir.
Düztaban olan bireylerde ne gibi şikayetler olabilir?
Özellikle yürüme ve ayakta durmayla;
● Ayak bileği, diz, kalça, bel, sırt, boyun ve omuzda ağrı.
● Ayakta, baldır kasında ağrı, güçsüzlük hissi ve yorgunluk.
● Yürüme hızında ve mesafesinde azalma.
● Denge problemleri.
● Yürüyüş bozuklukları (topallama gibi) ortaya çıkabilecek bazı şikayetlerdir.
Ayrıca bu şikayetlerle beraber kişinin enerji harcaması artacağından çabuk yorulma olabilir.
Fizyoterapide düztaban için ne yapılabilir?
Fizyoterapistiniz öncelikle problemin asıl kaynağını bulmak için sizi dinler ve hareket sistemine has değerlendirme yöntemlerini kullanır. Şikayetlerinizden ve değerlendirmeden elde ettiği bulgulara göre çeşitli tedavi yöntemleri uygular. Düztabanlığın sebepleri her birey için ayrı ayrı değerlendirilir ve kişiye özel programlar belirlenir.
Özellikle semptomların ilerlememesi ve yeni oluşabilecek semptomları önlemek için düzenli egzersiz programı oluşturulmalıdır. Çeşitli kas gruplarına yönelik egzersizleri içeren programa nefes egzersizleri ve core egzersizleri de eklenmelidir.
Bireylere ayak sağlığına yönelik gerekli bilgiler verilir; koruyucu yöntemler ve yapması gerekenler anlatılır. Kullanılan ayakkabı tercihleri gözden geçirilir. Hastanın doğru ayakkabı seçimi için yardımcı olunur ve gerekirse ayakkabı içine ark takviyeleri veya tabanlıklar önerilir.
“Düztabanım eyvah şimdi ne olacak?” demek yerine, düztaban tanınız varsa ve bundan kaynaklandığını düşündüğünüz bir şikayetiniz varsa bir fizyoterapiste danışabilirsiniz.
Unutmayın düztaban tanısı almış herkes ağrı duyacak diye bir durum yoktur. Herhangi bir şikayetiniz yoksa düz taban olmanız, spor yapmanıza ve hareket etmenize engel değildir; yaşamınızı kısıtlamanız için bir sebep değildir. Size uygun sporu seçmek ve hazırlanmak için bir fizyoterapiste danışırsanız yanlış hareketlerden kaynaklanabilecek sakatlanmaların da önüne geçmiş olursunuz.
Merak etmeyin fizyoterapistiniz burada!
Zeynep Güner, Fizyoterapist (Fizyoterapistinizle ilgili detaylı bilgi almak için lütfen tıklayınız.)
KAYNAKLAR
1- Lee MS, Vanore JV, Thomas JL, Catanzariti AR, Kogler G, Kravitz SR, et al. Diagnosis and treatment of adult flatfoot. The Journal of Foot and Ankle Surgery. 2005;44(2):78-113.
2- Atamturk D. Relationship of flatfoot and high arch with main anthropometric variables. Acta Orthop Traumatol Turc. 2009;43(3):254-9.
3- Salih Angin, Gillian Crofts, Karen J. Mickle, Christopher J. Nester . Ultrasound evaluation of foot muscles and plantar fascia in pes planus. Gait & Posture 40 (2014) 48–52
4- Abby Herzog Franco. Pes Cavus and Pes Planus Analyses and Treatment Physical Therapy, Volume 67, Issue 5, 1 May 1987, Pages 688–694