Hayatımızın bir parçası gibi gözüken; yorgunluk!
Kişiyi ruhsal ve bedensel olarak etkileyen normal şartlar altında dinlenmekle geçen bir durum. Özellikle günümüzde, hayatın temposu içinde insanların birçok işi aynı anda yapmak ve düşünmek zorunda kalması sebebiyle sık sık yaşanılan bir olay.
Ancak bu yorgunluk;
- Ne kadar çok uyusanız da “tam olarak dinlenemedim” dedirtiyorsa,
- Kendinizi devamlı halsiz, bitkin hissettiriyorsa,
- Sabahları sanki üzerinizden kamyon geçmişçesine yataktan sürünerek kalkmanıza yol açıyorsa,
- Günlük hayatınızdaki en kolay işleri bile zorlanarak yapmanıza sebep oluyorsa,
- 6 aydan fazla zamandır devam ediyorsa Kronik Yorgunluk Sendromu (KYS) yaşıyor olabilirsiniz…
KYS’de önemli nokta; bu durumun “sendrom” olarak nitelendirilmesidir, “hastalık” değildir. Sendromda; belirtiler biraraya gelerek yaşam kalitesinde düşüşe yol açarlar. Ancak kişi, çeşitli desteklerle yaşamına normal yada normale yakın olarak devam edebilir. Hastalık ise fiziksel, ruhsal, davranışsal olarak normalden sapmayla birlikte yaşam kalitesinin düşmesidir.
KYS, çok önem verilmeyen bir durum gibi dursa da kişinin yaşam kalitesini çok fazla etkiliyor. Bu yüzden insanlar her yıl 6-12 Mayıs tarihleri arasında “Millions Missing” Kampanyaları ile bu sendroma dikkat çekmeye çalışıyor. Hatta çok yorgun olup gelemeyecek durumda olanları temsil etmek amacıyla kampanyanın yapıldığı yerlere ayakkabı çiftleri konuluyor.
KYS’de yorgunluk, sürekli olan bir hareketlilikten dolayı değildir, dinlenmekle azalmayabilir ve sosyal yaşantıda ciddi kısıtlanmaya neden olabilir. Kas iskelet ağrıları, uyku düzeninde bozukluk, konsantrasyon bozukluğu, baş ağrısı, beceri isteyen işleri yaparken yavaşlama, bir işi yaptıktan sonra 24 saatten fazla süren kırgınlık hali, depresyon gibi durumlar da eşlik edebilir.
Her ne kadar nedeni hala tam olarak bilinemeyen bir sendrom olsa da KYS tedavisinde birçok yöntem kullanılmaktadır. En çok kullanılanlar ise şunlardır:
- İlaç tedavisi,
- Kognitif bilişsel davranışçı terapi,
- Kişiye özel egzersiz programı. (1)
Peki KYS tedavisi ile ilgili yapılmış çalışmaların sonuçları nelerdir?
Yapılan bir çalışmada; ilaç tedavisine ek olarak, bilişsel davranışçı terapi ve özel egzersiz programı alan hastaların; tek başına bu terapi yöntemlerini alanlara oranla yorgunluğunun daha az olduğu ve fiziksel aktivite durumlarının daha iyi olduğu gösterilmiştir. (2)
Aktivitenin azaltılmasıyla hareketsiz yaşamın daha iyi geleceği, yorgunluk oluşturmayacağı düşünülse de bu algı yanlıştır.
Kişiye özel planlanan egzersiz tedavisinin;
- Günlük yaşam aktivitelerini arttırdığı,
- Yorgunluğu azalttığı,
- Uyku düzenini ve kalitesini olumlu yönde etkilediği,
- Kendi kendine algılanan genel sağlık durumunu iyileştirdiği,
- Kişinin fonksiyonunu ve egzersiz kapasitesini geliştirdiği yapılan çalışmalarda gösterilmiştir. (3)
Ayrıca KYS’li kişilerde yapılan bir çalışmada kendi kendine yapılan egzersize oranla, fizyoterapistlerle yapılan egzersizin daha etkili olduğu ispatlanmıştır. (4) Fizyoterapistler, bu sendromla baş etme yöntemlerini öğretip gerekli desteği sağlar ve doğru egzersizin planlanması, düzenlenmesi, artırılması konusunda yardımcı olurlar.
Başka bir çalışmada ise egzersiz, mobilizasyon ve vücut farkındalığına yönelik oluşturulan rehabilitasyon programlarının, yorgunluk şiddetini azaltmada önemli düzeyde etkili olduğu ispatlanmıştır. (5)
KYS’de egzersizin ve fizyoterapi yöntemlerinin etkilerinin önemine bakıldığında fizyoterapistler, bu konuda size en iyi destekçi ve kılavuz olacaktır.
Şanslısınız fizyoterapistiniz burada!