YAZI DİZİSİ: Multiple Skleroz’a Bir de Bu Açıdan Bakın! -2

Geçen hafta, “Multiple Skleroz’a Bir de Bu Açıdan Bakın!” yazı dizimizin ilkinde; Multiple Skleroz konusunun bilinmeyen ya da az sayıda hasta ve sağlık profesyoneli tarafından bilinen, derin yönlerine giriş yapmıştık.

Bu hafta, son zamanlarda konuyla ilgili bilimsel kanıtların giderek arttığı; duygusal dünyamız ile MS ilişkisine ve pek konuşulamayan özel alanlara doğru cesaretle dalacağız.

 

Kişilik yapılanması, Duygusal Maskeler ve Multiple Skleroz ile İlişkisi

 

Hastalıkların “ruh”tan ya da “psikoloji”den kaynaklandığı fikri oldukça eski, ancak bugün artık bu savı bilim de kuvvetle destekliyor. Gabor Mate, “Vücudunuz Hayır Diyorsa” adlı kitabında, “Daha önceden bildiğimiz ve büyük zararımıza olacak şekilde unuttuğumuz şeyin bilimsel temelini keşfetmekteyiz” diye ifade ediyor bu durumu. Unuttuğumuz şey, ruhun ve kapsadığı duyguların biyolojimiz ve fizyolojimiz ile olan doğrudan bağlantısı ve etkisi. Güncel araştırmalar, bu etkilerin hücre seviyesine kadar nasıl işlediğini ortaya çıkarıyor.

Diğer tüm otoimmun hastalıklarda olduğu gibi MS’in de bebeklik ve çocuklukta ebeveynlerimiz, özellikle de annemiz ile kurduğumuz ilişkinin niteliği ile ilişkisi olduğu söyleniyor. Çocukluk döneminde hayatta kalmak için edindiğimiz mekanizmalar, yetişkinlikte kişilik yapılanmamız haline gelebiliyor. Özgün halimizi baskılamaya yarayan bu duygusal maskelerin altında ruh, görülmek ve duyulmak için hastalığı seçebiliyor. Özünde hastalık, bir değişme ve dönüşme çağrısı olarak kabul edilir. MS’in, çocuklukta sahip çıkılmamış, çok küçük yaşlarda büyük sorumluluklar almak zorunda kalmış, güvenlik duygusundan yoksun, yetişkin olarak da başkaları için fazla endişelenen ve başkalarının sorumluluğunu fazlasıyla üstlenme alışkanlığı geliştirmiş kişilerde daha sık görüldüğü saptanmıştır.

Bu durumda çözüm; değişmek gibi duruyor. Ve değişim, kimse için çok kolay görünmemekle birlikte; Gabor Mate’nin bir konferansında yaptığı şu açıklama, durumun gerçekçi ve umut vaad edici yönünü ortaya koyar: “Bir mucize yok tabii ki… Ama kendini tanımaya adanmış bir yaşam, diğer seçenekten daha tatmin edici olacaktır.”

Bu nedenle; MS dahil kronik her hastalıkta; kendinizi tanımaya ve dönüşüme giden yolda sizi desteleyecek her şey makbuldür. Kitaplar, filmler, terapi, yoga ve mindfulness pratikleri, hobi edinmek, sosyalleşmek kendinizi tanımak için size alan açabilir. Ayrıca profesyonel psikolojik destek ile bu yolda yürümek süreci hızlandıracaktır.

 

Az Konuşulanlar ya da Hiç Konuşulmayanlar… Yardım Almak Mümkün!

 

  • Boşaltım ve Cinsel Fonksiyonlar:

 

MS’ta kasılmalara bağlı aşırı aktif mesane (sık idrara çıkaran ve ağrılı mesane), aşırı aktif pelvik taban, kabızlık ve idrar kaçırma görülebilir. Yine merkezi sinir sistemi ile üreme sistemleri arasındaki ilişkinin bozulmasına bağlı olarak; cinsel istekte azalma veya artma, ağrılı cinsel ilişki, uyarılma bozuklukları görülebilir. Bu yapılara ait problemler, fizyoterapistler tarafından değerlendirilerek seviyesi belirlenir ve seviyesine/niteliğine uygun terapi programına alınır. 6 ay boyunca yapılan pelvik taban fizyoterapisinin MS’te bu şikayetleri azalttığı belirtilmiştir (2). Pelvik taban fizyoterapisi, üreme ve boşaltım organlarını alttan destekleyen pelvik taban kasının ve diyaframın, istemli ve otomatik eğitimine yönelik özel egzersizleri ve elektroterapi yöntemlerini içerir. Ayrıca mindfulness ve pelvik taban fizyoterapisi uygulamalarının MS’li kadınların cinsel fonksiyonlarını aynı oranda iyileştirdiği bulunmuştur.

 

  • Çene Eklemi:

 

MS’te çene eklemi çıkmasına çok sık rastlandığı bulunmakla beraber çözümüne yönelik henüz herhangi bir araştırma yapılmamıştır(3). Diğer çene çıkması terapilerinde olduğu gibi MS’te de temporomandibular eklem (çene eklemi) fizyoterapisi uygulanmaktadır. Bu fizyoterapi yöntemi, eklem ve yumuşak doku manuel terapisi, elektroterapi ve çeneye özel terapötik egzersiz yöntemlerini içerir.

Görüldüğü gibi MS, daha önceki bölümde de bahsettiğimiz üzere bütüncül yani çok yönlü ve sistemik bir bakış açısı gerektirir. Bütüncül tedavi edilen bağışıklık sistemi hastalarının iyilik haline ulaşması daha kolaydır. Ve belki de en önemlisi, nitelikli fiziksel iyileşme sağlamak için dönüşümü başlatmak gerekir. Korkmadan ruh yolculuğunuza çıkın.. Bu uğurda atacağınız birkaç adım, fiziksel sağlığınızı kazanmada yol gösterici olacaktır.

 

  • Egzersizle ilgili nelere dikkat etmeliyim? Hangi egzersizler MS için uygun?
  • MS’te egzersiz rehberim neden fizyoterapist olmalı?  

konuları ayrıntılarıyla haftaya yazı dizimizin devamında…

Seda TÜRKYILMAZ, Fizyoterapist (Fizyoterapistinizle ilgili detaylı bilgi almak için lütfen tıklayınız.)

Bu yazı dizisinin birinci bölümünü okumak için lütfen buraya tıklayın.

KAYNAKLAR
  1. Altowaijri G, Fryman A, Yadav V. Dietary interventions and multiple sclerosis,  Current neurology and neuroscience reports,  2017.
  2. Ferreira APS, Junior A, Salgado P, Medola F, Christofoletti G. A Controlled clinical trial on the effects of exercise on lower urinary tract symptoms ın women with multiple sclerosis,  American Journal of Physical Medicine & Rehabilitation, 2019.
  3. Carvalho LSC, Nascimento OJM, Rodrigues LLFR, Matta APDC. Relationship between expanded disability status scale scores and the presence of temporomandibular disorders in patients with multiple sclerosis, European Journal of Dentistry, 2018.
  4. Khan F, Amatya B. Rehabilitation in multiple sclerosis: a systematic review of systematic reviews, Archives of Physical Medicine and Rehabilitation,  2017.
  5. Reynolds ER, Ashbaugh AD, Hockenberry BJ, McGrew CA. Multiple Sclerosis and Exercise: A Literature Review, Current Sports Medicine Reports,  2018.
  6. Deisenhammer F, Bauer A, Lechner I. Vitamin D and physical activity in multiple sclerosis (P2. 347), 2018.

 

YAZI DİZİSİ: Multiple Skleroz’a Bir de Bu Açıdan Bakın! -1

Bağışıklık sistemimizin bozularak kendi sağlıklı vücut dokusunu, hastalık nedeni olan bir madde gibi görmesine ve bu dokuya saldırmasına “otoimmunite”, bu hastalıklara “otoimmun hastalıklar” diyoruz. Vücut sağlıklı dokuyu bir taraftan harap ederken diğer taraftan iyileştirme sürecine girer ve kendi içerisinde kısır bir döngü oluşturur.

Uzun adıyla “Multipl Skleroz”, kısa adıyla “MS” vücudun kendi sağlıklı sinir kılıfını düşman gördüğü, otoimmun bir hastalıktır. Sinir kılıfına yapılan saldırıya bağlı olarak kişi, zaman zaman “atak” adını verdiğimiz ve vücutta bazı aksaklıkları başlatacak veya ilerletecek dönemlere girebilir. Bu süreç içerisinde kişide görme ve denge bozuklukları, kasılmalar, soluk alıp-verme güçlükleri, idrar kaçırma ya da idrar yolları enfeksiyonu gibi boşaltım problemleri, el ve ayaklarda uyuşmalar veya hareket etmede ile yürümede güçlük gibi belirtilerden biri veya birkaçı ortaya çıkabilir. Bu durumlarda, bağışıklık sistemini zaman zaman baskılayan ilaç tedavilerinin yanı sıra; bireye özel beslenme, fizyoterapi ve psikoterapi gibi tedaviler sürecin daha kolay atlatılmasına önemli katkı sağlar.

İnternete şöyle bir göz gezdirdiğinizde maalesef hastalıkla ilgili türlü iç karartıcı görüntüler ve bilgiler bulmak mümkün. Bu nitelikte yayınlanan içeriklerden bir çoğu, MS’le ilgili yeni gelişmeleri içeren  bilgilere sahip değildir ve güvenilir kaynaklar yoluyla elde edilmez. Bu tür içerikler, kuvvetli iyileşme inancına sahip olan ve ümitsizlikten kurtulduğunda hastalığı daha iyi yönetebilen MS’li bireyleri gözardı etmekte ve şikâyetlerinize çözüm olmaktan hayli uzak bir tavır sergilemektedir. Genç yaşta MS tanısı almış bir hastam, hastalığını ilk öğrendiğinde okuduğu bu tür bilgiler nedeniyle, durumunun kötüye gideceğine olan inancının arttığını anlatmıştı. MS aslen, iyi yönetildiğinde gidişatı açısından umut vaad eden bir hastalıktır.

Bu nedenle bu yazıda, MS’li bireylerin hareket sistemleri ile ilgili şikayetleri için güncel bilimsel gerçekler ışığında yol gösterici birkaç öneriden bahsetmek istiyorum.

Fizyoterapiye ihtiyaç duyulan tüm diğer problemler gibi MS’e de, bütüncül yani çok yönlü yaklaşmak uygun olacaktır. Bütüncül yaklaşım, bir hastalığın insana olan etkilerini biyolojik, psikolojik ve sosyal çevre alanları içerisinde inceleyen sağlık felsefesidir. Buna göre hastalığa neden olan etkenler birbirinden bağımsız düşünülemez ve etkin tedavi edilemez. Bütüncül yaklaşımda sağlık profesyonellerinden bir ekip oluşturulması ve hastanın bu ekibin merkezinde olması son derece önemlidir. MS tanısı alan bireylerin, hastalıklarını ve çözüm yollarını kendilerine fayda sağlayacak ölçüde tanımaları ve ekibin bir parçası olarak üzerlerine düşen görevleri yapmaları gerekir. Tüm bu anlatılanlar ışığında MS’li veya MS’li yakını iseniz, şikayetlerinize yönelik çözüm yolları ile ilgili güncel bilimsel bilgiler aşağıda kısaca paylaşılmış ve ulaşmanız gereken uzmanlar belirtilmiştir.

Hareket Sistemini iyileştirmenin ilk şartı: İyi beslen!

Çalışmalar, MS için ideal beslenme programını netleştirememiş olsalar da; doymuş yağlar, tuz ve şeker miktarı düşük diyetlerin MS için uygun olduğu konusunda hemfikirler ((1)2017). Yapılan kan tahlillerinize ve hastalığınıza göre metabolizmanızın ihtiyacı olan besinleri belirleyecek ve doktorunuzun verdiği ilaçlara ek olarak; diyetisyeniniz yediklerinizle de bunları takviye etmenizi sağlayacaktır. Hareket sisteminizin iyi işleyebilmesi için vücudunuzun bu minerallere ihtiyacı vardır ve eksikse tamamlanması gerekir. Bu konu için lütfen doktorunuza ve diyetisyeninize danışınız.

Hastalığı durdurun!: D vitamini ve Fiziksel Aktivite

Fiziksel aktivitenin D vitamini emilimini de arttırdığı ortaya konulmuştur. D vitamininin diğer tüm kronik otoimmun hastalıklarda olduğu gibi MS’te de eksik olduğu saptanmış, takviye edildiğinde hastalığın ilerlemesini durdurduğu gözlenmiştir (6). Bu; fiziksel aktivitenizi (günlük yürüyüş, merdiven çıkma, ev işi yapma, bisiklet sürme, bahçe işleri yapma gibi) arttırdığınız takdirde, kana geçen D vitamini miktarının artması ve hastalığınızın ilerlemesinin duracağı anlamına gelmektedir.

Yanlış bilinenler: “Egzersiz beni yorar.”

Eski bilimsel inanışa göre egzersiz, MS’li hastalarda yorgunluğa neden olur denmekteydi. Araştırmalar, MS’li bireylerde fiziksel aktivite ve egzersizin; hareketi ve gücü arttırdığını, yorgunluk şikayetlerini ise azalttığını güçlü kanıtlarla göstermiştir. Yürüme mesafesi ve süresi artmıştır. Kişilerin ruhsal sağlığını iyileştirdiğini gösteren orta düzey kanıtlar da mevcuttur (4, 5). Yani MS’te egzersiz, önceden sanılanın aksine hastalığınızı durdurma ve geriletme gücüne sahiptir!

 

  • Duygu Durumunu ve Çevreni yönetmeyi öğren, kendine vakit ayır!
  • Az konuşulanlar ya da hiç konuşulmayanlar… Çözüm çok kolay!
  • Egzersizle ilgili nelere dikkat etmeliyim? Hangi egzersizler MS için uygun?
  • MS’te egzersiz rehberim neden fizyoterapist olmalı?  

konularının hepsi ayrıntılarıyla haftaya yazı dizimizin devamında..

 

Seda TÜRKYILMAZ, Fizyoterapist (Fizyoterapistinizle ilgili detaylı bilgi almak için lütfen tıklayınız.)

Bu yazı dizisinin ikinci bölümünü okumak için lütfen buraya tıklayın.

Üçüncü bölümünü okumak için lütfen buraya tıklayın.

KAYNAKLAR
  1. Altowaijri G, Fryman A, Yadav V. Dietary interventions and multiple sclerosis,  Current neurology and neuroscience reports,  2017.
  2. Ferreira APS, Junior A, Salgado P, Medola F, Christofoletti G. A Controlled clinical trial on the effects of exercise on lower urinary tract symptoms ın women with multiple sclerosis,  American Journal of Physical Medicine & Rehabilitation, 2019.
  3. Carvalho LSC, Nascimento OJM, Rodrigues LLFR, Matta APDC. Relationship between expanded disability status scale scores and the presence of temporomandibular disorders in patients with multiple sclerosis, European Journal of Dentistry, 2018.
  4. Khan F, Amatya B. Rehabilitation in multiple sclerosis: a systematic review of systematic reviews, Archives of Physical Medicine and Rehabilitation,  2017.
  5. Reynolds ER, Ashbaugh AD, Hockenberry BJ, McGrew CA. Multiple Sclerosis and Exercise: A Literature Review, Current Sports Medicine Reports,  2018.
  6. Deisenhammer F, Bauer A, Lechner I. Vitamin D and physical activity in multiple sclerosis (P2. 347), 2018.