Adet Ağrısı Egzersizle Geçer Mi?

Adet ağrısı, yani tıbbi ismiyle dismenore, adet öncesi veya başlangıcında başlayıp adet dönemi bitene kadar devam edebilen ağrıdır.

Toplumlara göre değişiklik göstermekle beraber, ağrılı adet dönemi geçiren kadınların oranı %20 ile %90 arası bir sıklıkta bulunuyor. Günümüzde birçok kadının ergenlikten itibaren karşılaştığı bir durum.

Bu durumu etkileyen faktörler:

  •         Endometriozis, adenomyozis gibi patolojik bazı sebepler,
  •         Menstrüel döngü sırasındaki hormonal değişikliklerin etkisi,
  •         Beslenme, hareketsiz bir yaşam, psikolojik faktörler ve stres,
  •         Leğen kemiği çevresindeki kas, bağ, fasya (kasın dış yüzeyini saran zar yapı) ve sinir kaynaklı etkilerdir.

Ortalama 28-35 günlük bir döngünün ilk yarısında ovülasyon (yumurtlama) için östrojen seviyesi artış gösterir. Ovülasyon gerçekleştikten sonra yumurtanın döllenmesine ve tutunmasına hazırlık için progesteron seviyesi artış gösterir. Östrojen veya progesteron seviyesinin normalden farklı değişimi dismenorenin hormonal sebebidir. Çünkü rahim, kaslardan oluşur ve kasılıp gevşer; hormon seviyelerindeki değişim, rahmin daha kuvvetli kasılmasına ve ağrı hassasiyetinin artmasına neden olabilir.

Dismenore primer (birincil) ve sekonder (ikincil) olmak üzere 2 tiptir. Genelde ilk adet gördükten kısa bir süre sonra başlayan ve kanamanın ilk 3 günü devam edip yaşla beraber azalma gösteren, herhangi bir patolojiye bağlı olmadan görülen grup primerdir. Sekonder dismenore ilk adetten sonra herhangi bir yaşta başlayabilir; kanama öncesi, kanamanın tamamı ve kanama sonrası devam eden ağrı şiddeti artış gösterebilen ve genelde bir patolojiyle ilişkili olan gruptur. Bu kişilerde altta yatan sebep sıklıkla endometriozistir.

Kronik adet ağrısıyla birlikte düzensiz adet döngüsü, aşırı kanama, ishal, bulantı, kusma, baş ağrısı, bel ağrısı, bacaklara yayılan ağrı, yorgunluk ve iyi hissetmeme hali görülebilir.

Adet dönemi ağrısında öncelikli olan önemli nokta, fizyoterapist gözüyle ağrıya sebep olabilecek ve etki edebilecek sebepleri bulmaktır. Kişinin detaylı öyküsünü alıp iskelet-kas-duyu-bağ doku ve hareket açısından değerlendirmesi bizler için oldukça kıymetlidir ve anahtar noktaları işaret eder. Bununla birlikte ağrı uzun yıllar devam ettiğinde kişinin ağrı hassasiyeti artacağından, mümkün olan en erken dönemde çalışmaya başlayıp yol almak isteriz.

Peki adet ağrısı egzersizle geçer mi?

Fizyoterapistiniz tarafından planlanmış egzersiz ve yaşam biçimi değişimi programıyla daha ilk adet döngüsünden itibaren sonuç almaya başlarsınız ve etkisini artarak görmeye devam edersiniz. Kronik adet ağrısı yaşayan kişilerde genellikle aşırı aktif dediğimiz, pelvik tabanın fazlaca yük taşıdığı durum görülür. Böyle bir durumda onu daha da yoracak güçlendirme egzersizleri yerine öncelikle pelvik tabanı gevşeten egzersizler ve solunum üzerinde durulur. Aerobik (kalp atım hızı ve oksijenlenmenin arttığı) egzersizlerin primer dismenore ve fazla kanamayı önleyici olduğu yapılan araştırmalarda gösterilmiştir. Ancak her aerobik egzersizi bu dönemde egzersiz planı içerisine dahil etmiyoruz. Örneğin bisiklete binmek; hem pozisyon olarak hem de pelvik tabanın karşılaştığı bası açısından bu durumda tavsiye ettiğimiz bir egzersiz türü değildir. Genel olarak yoğun güçlendirme egzersizlerini ve direnç çalışmalarını kasları daha yorgun ve spazmik yapabileceği gerekçesiyle tavsiye etmiyoruz. Fizyoterapide kullandığımız pelvik tabana yönelik özel tedavi edici egzersizlerle birlikte bahsettiğimiz ilk döngüden itibaren rahatlamayı farkedebilirsiniz.

Egzersizle birlikte ek olarak yorgunluk ve motivasyon düşüklüğünün yerini, derinden hissedeceğiniz bir enerji ve tazelenme halinin aldığını göreceksiniz! Birlikte çözüme ulaşmak ve yaşam kalitenizi arttırmak için fizyoterapistiniz her zaman iyi bir yol arkadaşıdır.

Şanslısınız fizyoterapistiniz var!

 

Selin ÖZCAN, Fizyoterapist (Fizyoterapistle ilgili detaylı bilgi almak için tıklayınız.)

 

 

KAYNAKLAR
  1. Dehnavi, Z. M., Jafarnejad, F., Kamali, Z. The Effect of Aerobic Exercise on Primary Dysmenorrhea: A Clinical Trial Study. 2018; 7: 3.
  2. Oral, E., Usta, T. Kronik Pelvik Ağrı, 2016.
  3. Saleh, H., Mowafy Hala et al. Stretching or Core Strengthening Exercises for Managing Primary Dysmenorrhea. 2016,5:1.
  4. Trofaier, M. Pelvic Floor Symptoms in Female Cyclists and Possible Remedies: a narrantive review. 2016;27:513–519.
  5. Yi, J. Tenfelde S. Et al. Triathlete Risk of Pelvic Floor Disorders, Pelvic Girdle Pain and Female Athlete Trial. 2016;22: 373–376.

 

Egzersiz Vücudun Doğal Ağrı Kesicisidir !…

Ağrılarınızdan düzenli egzersiz yaparak kurtulmak ister misiniz?

Ne sıklıkla egzersiz yapıyorsunuz ?

Ne tür egzersizler yapıyorsunuz?

Ağrılarınızdan kurtulmak için bir fizyoterapistten destek aldınız mı?

 

Günümüzde toplumun egzersiz konusunda bilgi düzeyinin yetersiz olması, egzersizin sağlık için öneminin yeterince anlaşılamaması ve giderek daha hareketsiz yaşam stilinin yerleşmesi; toplumda obezite, hipertansiyon, osteoporoz gibi hastalıkların görülme sıklığını artıran önemli nedenlerdendir. Yeterince hareket etmemek günümüzde, genç ve orta yaşlı kişilerin sıklıkla yaşamaya başladığı kronik ağrıların da başlıca sebepleri arasında sayılmaktadır.

Ağrılar, dayanılması güç hale geldiğinde günlük yaşamınızın tümünü etkiler. Bir şeyler kaldırıp indirmek ve taşımak, uzun süre aynı pozisyonda kalmak gibi aktiviteler tolere edilemez hale gelir. Bedenin doğal duruşu bozulabilir ve hareketler kısıtlanabilir. Ancak hareketlerinizi kısıtlayıp, yaşam kalitenizi düşüren birçok kronik ağrıdan düzenli egzersizle kurtulmak mümkündür. Yapılan çalışmalarda, düzenli egzersizin beyinde endorfin seviyesini arttırdığı bulunmuştur. Endorfin, beyin hücreleri tarafından üretilen, vücudun doğal ağrı kesicisi; ağrının vücuda daha az rahatsızlık vermesini sağlayan, vücudun mutluluk maddesidir.

Düzenli egzersizin mucizevi faydaları vardır. Yapılan birçok çalışmada egzersizin kemik dokusunun gelişimini uyardığı ve ilerleyen yıllarda kemik kaybını negatif yönde etkilediği buna bağlı olarak da osteoporoz (kemik erimesi) riskini azalttığı bulunmuştur. Kemik erimesi hakkında daha fazla bilgi için bu yazımıza göz atabilirsiniz. Düzenli egzersiz ile iskelet kaslarının liflerinde genişleme olur ve kas kuvveti artar. Ayrıca egzersizle birlikte stresin azaldığı ve anksiyetenin hafiflediği görülmüştür.

Sağlıklı bir gebelik için de egzersiz şarttır. Doğum öncesi, doğum sırası ve doğum sonrasında hem anne hem de bebek için yapılan düzenli egzersizlerin birçok yönden sağladığı fayda yanında, gebelik sürecinde karşılaşılabilecek ağrıları önlemek ve kontrol etmek için de düzenli egzersiz en etkili yoldur.

Yapılan başka bir çalışmada, kronik boyun ağrısı olan hastalara fizyoterapist eşliğinde 3-12 hafta süreyle uygulanan düzenli egzersizle birlikte ağrıda azalmanın yanında hareket açıklığında artma, genel sağlık ve iyilik halinde de düzelme sağlandığı görülmüştür.

Düzenli egzersiz için vakit bulamayan ya da bundan kaçınanlar, egzersizin yararlarını ilaçla da elde edebileceklerini düşünebilirler. Ancak yapılmış olan, 305 kontrollü çalışmayı inceleyen, daha  geniş çaplı bir araştırmaya göre; sadece düzenli egzersizle elde edilen yararı sağlamak için 12-13 farklı ilacı birlikte kullanmak gerekir. Bu ilaçların yan etkisi ve vücuda verdiği hasar göz önünde bulundurulduğunda, bir fizyoterapist tarafından özel olarak oluşturulacak egzersiz programının düzenli uygulanması ile hiçbir yan etki riski olmadan ağrısız bir günlük hayat mümkün.

 

Alışkanlıklarımızı değiştirmek hiç kolay değil ama mutlaka bir yolu var; yeter ki kararlı olun. Bu sebeple yarına ertelemeyin, şimdiden bir fizyoterapiste danışıp harekete geçin, ağrısız bir yaşamın anahtarı sizin elinizde.

 

DÜZENLİ EGZERSİZ PROGRAMIYLA AĞRILARINIZDAN KURTULMAK İÇİN FİZYOTERAPİSTİNİZ BURADA….

 

Elif ÖRSELOĞLU, Fizyoterapist (Fizyoterapistinizle ilgili detaylı bilgi almak için tıklayınız.)

 

KAYNAKLAR
  1. Ruqaiyah, R., Ratnawati, R., &Mustofa, E. Kadın Ordu Çalışanlarında Egzersizin Endorfin ve Folikül Uyarıcı Hormon Düzeylerine Etkileri. CukurovaMedicalJournal39(3), 496-500.
  2. Harrison, R. A., Roberts, C., &Elton, P. J. (2004). Doesprimarycarereferralto an exerciseprogrammeincreasephysicalactivityoneyearlater? A randomizedcontrolledtrial. Journal of PublicHealth27(1), 25-32.
  3. Iversen, V. M., Vasseljen, O., Mork, P. J., &Fimland, M. S. (2018). Resistancetrainingvs general physicalexercise in multidisciplinaryrehabilitation of chronicneckpain: A randomizedcontrolledtrial. Journal of rehabilitationmedicine50(8), 743-750.
  4. Artal, R., Sherman, C., &DiNubile, N. A. (1999). Exerciseduringpregnancy: safeandbeneficialformost. Thephysicianandsportsmedicine27(8), 51-75.