Onur Seyrek: Yel girdi…Ne yapmalıyım?

Bel, boyun ve sırt ve ağrılarınızın bir kısmının açıklamasının “Soğukta kaldım, tutuldum.”, “Cereyanda kaldım.”, “Yel girdi.” şeklinde olduğunu klinikte sıklıkla görüyoruz.

Öncelikle söylenmesi gereken en önemli şey şudur: Yel kesinlikle girmez!

Yel girmesi ya da cereyanda kalmak olarak açıklanan ağrıların, bilimsel açıklamasını yaptığımda yelin neden zannedildiği gibi girmediği daha iyi anlaşılacaktır.

Doğada canlılar, vücut ısılarını koruma durumlarına göre sıcakkanlı ve soğukkanlı olmak üzere ikiye ayrılırlar. Kertenkele ve yılan gibi sürüngen canlılar soğukkanlıdır. Yani, vücut ısılarını ortamın sıcaklığına göre değiştirebilirler. Sıcak ortamlarda vücut ısılarını arttırırken, soğuk ortamlarda ise azaltırlar.

Ancak, biz insanlar, sıcakkanlı canlılarız. Dışarısı soğuk da olsa, sıcak da olsa vücut ısımızı yaklaşık 36 derecede sabit tutmaya çalışırız. Sıcak havalarda terlememizin sebebi, iç ısımızın aşırı artmasını engelleyip organlarımıza ve bedenimize zarar gelmesini önlemektir. Terlediğimiz zaman sadece iç organlarımızın ısısını azaltmakla kalmayız, terimiz buharlaşırken vücudumuz da bu yolla soğur.

Soğuk havalarda ise dişlerimizin takırdaması, kaslarımızın titremesi ve sürekli kasılmış durumda olmamız iç ısımızı arttırmaya yönelik ortaya çıkan bir reflekstir. Çünkü, kaslar çalıştığı zaman, ortaya bir ısı enerjisi çıkar, etrafa sıcaklık yayar ve bu yolla da vücudumuz ısınır.

“Terledim, soğudum, rüzgâr çarptı, sırtım ağrıyor.”, “Çok üşüdüm, belim tutuldu.” veya “Cam açıktı, yel girdi, boynum tutuldu.” gibi pek çok örnek vücudun ısınmak ve soğumak için verdiği tepkiler sonucu ortaya çıkar.

Peki, herkes bunlara maruz kalırken neden sizde ağrı ya da tutulma oluyor?

Burada bir yanlış anlaşılmayı düzeltmemiz gerekiyor: Gergin veya sert kaslar, normal hallerindeyken ürettikleri kuvveti üretmekte zorlanırlar. Dokunduğunuz zaman gergin, nispeten ağrılı ve “sertleşmiş” boyun, omuz ve sırt kasları aslında yeterli kuvveti üretemediği için ve uzun süreli uygunsuz kullanıma bağlı olarak zamanla gerginleşmiştir. Kaslardaki bu durumu, beyin daha güçlü olmak için geliştirir. Ancak, uzun süreli durumlarda hem bu gergin kasların dolaşımı bozulur hem de kaslar normalde çalışması gereken şekilde çalışamaz.

Bu üst paragrafta bahsettiğim mekanizma, “yel girmesi” olarak tabir edilen durumun hazırlayıcısıdır. Gergin olarak gördüğünüz kasları ve bazen yaptığınız ani hareketlerde ağrı giren yerleri dikkatlice gözlemlerseniz aşağı yukarı benzer yerler olduğunu görebilirsiniz. Bunun temel sebebi kasların yüklenmeyi kaldıramamasıdır.

Rüzgârda, ter soğurken ve soğuk havalarda kaslar ısı üretmek için (siz hissetmeseniz dahi) ufak ufak titrerler. Bazen tüm vücudunuz titrediği zaman bu, görülebilir ve daha net hissedilebilir hale gelir. Ancak, dışarıdan göremeseniz bile bu kaslar ısı kaybını engellemek için fazladan çaba harcarlar. Yoğun bir tadilat ya da ev işinden sonra “bedeniniz soğuduğunda” veya rüzgâra maruz kaldıktan birkaç saat sonra buralarda sinsice ağrı başlamasının sebebi bu kaslarınızın harcadığı efor sebebiyle yüklenme kapasitesini geçmiş olmanızdır.

Şimdi, “yel girdikten” sonra yapabileceğiniz şeylere bir göz atalım:

* Basitçe, sıcak bir duş alın.
* Hareket etmeyi kesinlikle ama kesinlikle bırakmayın!
* Ağrısız açılarda günlük hareketlerinize devam etmenin bir yolunu arayın.
* “Kasları açmak için” kendi kararınıza göre germe egzersizleri yapmayın. Sert germeler bu durumda vücudunuza başka zararlar verebilir.
* 1 – 2 gün içinde geçmiyorsa mutlaka bir fizyoterapiste başvurun ve bir daha bu durumla karşılaşmamak için neler yapabileceğiniz ile ilgili fikir alın.

Bir fizyoterapistle birlikte çalışarak basitçe çözülebilecek bir problemde vücudunuzu lütfen ecza deposuna dönüştürmeyin!

Şanslısınız fizyoterapistiniz burada!

Onur SEYREK, Fizyoterapist (Fizyoterapistinizle ilgili detaylı bilgi almak için lütfen tıklayınız.)

 

Belim Ağrıyor, Korse Kullanmalı mıyım?

Beliniz mi ağrıyor? Endişelenmeyin. Şimdi anlatacaklarım umarım sizi bir nebze olsun rahatlatacaktır…

Biraz omurgamızdan bahsedelim!

Omurgamız tüm vücudumuza destek oluşturur. Ayakta dik durmamızı, tüm yönlerde hareket etmemizi sağlar ve denge mekanizmamız için de oldukça önem taşımaktadır. Ayrıca hayati bir öneme sahip olan omuriliğimizi korur. Bu fonksiyonlar, ancak omurgayı oluşturan tüm yapılar sağlamsa ve uyum içinde çalışıyorsa yerine getirilebilir.

Bel ağrısı nedir?

Bel ağrısı hepimizin hayatında en az bir kez karşılaştığı bir durumdur. Bel ağrısının pek çok sebebi vardır. Bir hastalık değil, bir belirtidir.

Bel ağrımın kaynağı ne olabilir?

Bel ağrısının çok sayıda nedeni vardır. Bel ağrılarının yaklaşık %95‟i, En sık rastlanan nedeni ise uzun süreler boyunca omurgayı yanlış pozisyonda tutma ve yanlış kullanma sonucunda zorlanmasıdır Sadece %5 lik bir kısım ciddi rahatsızlıklar kaynaklıdır.

 

 

Bel ağrılarından korunmam mümkün mü?

Sağlıklı bir bele sahip olmak zor değildir. Belimizi, omurgamızı tanıyarak, günlük yaşamda ve iş ortamında belimiz ve vücudumuz için uygun olmayan pozisyonlardan kaçınarak davranışlarımızı değiştirmek ve hareketli bir yaşam sürerek bel ağrısından korunmak mümkündür. Bel ağrılarınızdan korunmak için  fizyoterapistinize danışarak uygun görülen bir egzersiz programı ile başlayabilirsiniz.

Şimdi asıl sorumuza gelelim korse kullanmalı mıyım?

“Korsenin işlevi nedir korse kullanmam ne gibi sonuçlar doğurur?”

Korse bel çukurunu düzleştirir, karın içi basıncı değiştirir, ağrı oluşturan hareketi engeller, gövde kaslarını destekler ve ısı etkisi oluşturur. En sık kullanılan plastik ve çelik balenli korselerdir. Korseler, omurgaya binen yükü azaltmak için karın içi basıncı artırırlar. Bu korselerle disk içi basınç %30 oranında azalmakta ayrıca çelik destekler ile de hastanın uygun postürü(duruşu) devam ettirmesi sağlanmaktadır. Ağrılı, akut dönemde bel korseleri, hareketleri kısıtlayarak bedenin iyileşmesi için gereken zamanı daha ağrısız ve kolay geçirmeyi sağlarlar. Korse, akut durumlarda, 5-10 gün ve günde 2-3 saati geçmeyecek şekilde kullanılabilir fakat korsenin daha uzun süre kullanılması kas aktivitesinde azalmaya sebep olacağı için önerilmez.

Ağrılarımdan kurtulabilir miyim ? Bel ağrım geçene kadar yatmalı mıyım?

Bel ağrılarının tedavisinde öncelikle yapmamız gereken hareketle ilgili yanlış algıyı yıkmaktır. “Hareket edersem ağrım artar.” “ Uzun süre yürümemeliyim, ağrım geçene kadar yatmalı istirahat etmeliyim.” gibi inanışlar yanlıştır. Akut durumlarda yatak istirahati önerilebilir fakat istirahat süresi oldukça önemlidir.  1 haftalık yatak istirahati dahi kondüsyon kaybına yol açtığı için 2 haftadan daha uzun süren istirahatin kaslarımızda zayıflamaya, dayanıklılığımızın  azalmasına ve kemik erimesine yol açabildiğini gösteren çalışmalar vardır. Yapılan çalışmalar günlük aktivitenin devamının, istirahat ve tutucu tedaviye göre daha iyi semptomatik iyileşme sağladığını da göstermiştir.

Yapmamız gereken, omurga biyomekanisini  gözeterek ağrı sınırında, en erken dönemde günlük yaşam aktivitelerimize devam etmektir. Bütün bunların yanısıra  eğer ağrılarımızdan bir an önce kurtulmak istiyorsak mutlaka egzersiz yapmalıyız.

Yapılan çalışmalar, bel ağrılı hastalarda en erken dönemde yapılan hafif düzeyli egzersizlerin koruyucu bir etki sağladığını göstermektedir. Egzersiz sırasında omurgaya etki eden hafif kuvvetler omurganın beslenmesini arttırır ve doku yıkımını azaltır. İskelet, kas fonksiyonunun düzelmesi için oldukça önemlidir. Bilinen fiziksel etkileriyle birlikte hastanın kendine güvenini artırıp, kognitif terapinin ilerlemesi ve başarılı olmasını sağlar.

Ağrınızı  arttırmaksızın egzersiz yapmayı öğrenmek  için ve ev egzersiz eğitimi için mutlaka bir fizyoterapiste danışmalısınız!!!

Merak etmeyin fizyoterapistiniz burada!!!

Büşra Postallı YÖRÜK, Fizyoterapist (Fizyoterapistinizle ilgili detaylı bilgi almak için lütfen tıklayınız.)

KAYNAKLAR:

  1. Sato N, Sekiguchi M, Kikuchi S, Shishido H, Sato K, Konno S.  Effects of long-term corset wearing on chronic low back pain, Fukushima J Med Sci, 2012.
  2. Kawchuk GN, Edgecombe TL, Wong AY, Cojocaru A, Prasad N. A non-randomized clinical trial to assess the impact of nonrigid, inelastic corsets on spine function in low back pain participants and asymptomatic controls, Spine J, 2015
  3. İçağasıoğlu A,  Yumuşakhuylu Y, Ketenci A, Toraman NF, Karataş GK, Kuru Ö, Kirazlı Y, Çapacı K, Eriman E, Haliloğlu S. burden of chronic low back pain in the turkish populatio, Turkish Journal of Physical Medicine and Rehabilitation, 2015
  4. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı, Tıpta Uzmanlık Öğrencileri El Kitabı, 2009.
  5. Polat Ö, Uçkun A. Lomber disk hastalığında konservatif tedavi yöntemleri, Türk Nöroşir Derg, 2018.